2 Eylül 2012 Pazar

ÇİFTE BAYRAM

Uzun süredir buralara uğrayamadım. Ramazan'da Kur'an Kursu'nda kuzenime yardım ettim. Çocuklarla uğraşmaktan büyük zevk aldım. :) 
O bitti Bayram geldi. Bayram gidince de biz kısa bir tatile gittik. 
Ve şimdi de dönüş hazırlıkları... Valiz hazırlığından bunalınca bişeyler yazayım dedim. Beni nasıl bir yoğunluğun beklediğinden emin değildim ve bu sürede yazamazsam arayı baya uzatmış olacaktım.





Neyse işte ben böyle koştururken bir gün bir mail geldi e-posta adresime. 7 yaşına girecek olan kuzenim ablasının yardımıyla bir davetiye hazırlamış ve teyzeleriyle kuzenlerini mail yoluyla davet ediyordu bayramın ilk akşamı bizde yapılacak partiye :)
Pastayı yapmaya gönüllü tabiki bendim...
Ve teyzemin gözardı edilmeyecek yardımlarıyla ortaya doğaçlama bir şekilde bu pasta çıktı.








Teyzemin misafirlere açıklaması:
-Yanlış anlaşılmasın pastane ürünü değildir, ev yapımıdır pastamız.
Ve benim çok zevk alarak yaptığım bir çalışmaydı.
Üst tarafını çikolatalı altını meyveli yaptık ki herkesin gönlü gönlü olsun.
Pastanın yapımı anlatmayacağım, herkes hoşuna giden bir krema tarifi ve meyvelerle yapabilir. 
Ben sadece birkaç püf noktasından bahsedeceğim burada.
*Meyvelerimizden birisi armuttu. ve armutlarımız sert olduğu için az bir suyla dilimlenmiş armutlarımızı kaynattık. Kalan suyu da pasta kekini ıslatmada kullandık.
*Pastayı erken yaptığımız için kesilen meyveler kararmasın diye üzerine meyve suyu ve nişasta ile yaptığımız jöleden sürdük. Saatler sonra bile meyveler tazeliğini korumuştu. Teyzeme teşekkürlerimi sunuyorum buradan.
*Rulokat ile çocuğumuzun saçlarını,
  çikolata rendesi ile esmer bir yüz görüntüsünü,
  çeşitli meyvelerle paltosunu,
  krem şanti ile düğme ve papyonunu yaptık.
  Ve aktarda gördüğümden beri ne zaman kullanabileceğimi düşündüğüm inci şekerleri de davetiyeyi alır almaz gidip aldım. Pastamızın süslemesinde küçük ve ama güzel bir ayrıntı oldu böylece.

5 Ağustos 2012 Pazar

MISIR GEVREKLİ TATLI

Bu tatlıyı seneler önce öğrenci evinde bir iftar yemeğinde yemiştik. Bir abla yapıp getirmişti. Herkes ilk defa böyle bir şeyle karşılaşıyordu. Değişik bir tatlı yemenin heyecanı ve şaşkınlığı içinde olan biz öğrenci milleti hemen dedektifliğe soyunmuştuk.
-Hımm. Değişik görünüyor ama tadı güzelmiş.
- İçinde ne var acaba?
- Bi tane daha yiyebilir miyiz?
- Kim yaptıysa ne kadar harika bir insan o ya.
....
Yıllar birbirini takip ettikçe ara ara yine karşılaşır oldum bu güzel lezzetle. Ve artık benimde mutfağa geçip yapmamın iyi olacağına kanaat getirip maceraya atıldım. Sonuçlar güzeldi ve defalarca yapıldı.


Malzemeler:   4 adet metro çikolata
                       2 yemek kaşığı tereyağı
                       3 yemek kaşığı bal
                       4 su bardağı sade mısır gevreği
Yapılışı:  Metro çikolataları biraz küçültüp tereyağ ile ocakta eritiyoruz. Tamamen eridikten sonra içine   4 yemek kaşığı balı ilave ediyoruz. Soğumadan mısır gevreğini de içine atıp güzelce karıştırıyoruz. 
(Mısır gevreklerini önce başka bir yerde biraz küçültelim yoksa çok büyük oluyor.  Aman dikkat edin un ufak ta olmasın o zaman da mısır gevreği az geliyor ve çok tatlı oluyor.)
Mısır gevreklerini de kattıktan sonra hızlı bir şekilde kek kağıtlarına koyup servise hazır hale getiriyoruz. Bu aşamada birisinden yardım alabilirsiniz zira hemen donmaya başlıyor ve kağıda alması zorlaşıyor.
Bu tatlıyla kuzenlerimin ve kardeşlerimin gönüllerini fethettim. Herşeyi yemeyen eniştem bile tadına bakıp enerji deposu olduğu fikrine katıldı. İşte beni de bu güzel yorumlar ve sevdiklerimin damaklarında kalan güzel tadlar mutlu ediyor.

4 Ağustos 2012 Cumartesi

VİŞNE SOSLU BİSKÜVİLİ TAVUK GÖĞSÜ

Az önce çay eşliğinde tatlımı yerken aklıma geldi ki ben bu harika tarifi merakla bekleyenler için henüz paylaşmadım. Hemen bilgisayarın başına oturdum ve bu satırları yazmaya koyuldum. Öncelikle kendimi övmek gibi olmasın ama pastanede yapılan tatlılar gibi olmuş, sanırım tavuk göğsünü bol bol koyduğum için oldu. Tarifi okumak için sabırsızlandığınızı görüyorum. daha fazla bekletmeyeyim en iyisi.


Malzemeler:
1 paket yulaflı bisküvi
1 paket kakaolu bisküvi
4 çorba kaşığı tereyağı
Ceviz
Tavuk Göğsü için:
Yarım paket margarin
3 fincan un
3 fincan toz şeker
1 litre süt
2 paket vanilya
Vişne Sosu için:
500 gr. vişne
4 çorba kaşığı toz şeker
1 çorba kaşığı nişasta

Yapılışı: Yulaflı bisküviyi ve kakaolu bisküviyi robottan geçirip un ufak ediyoruz. Karıştırma kabına alıp içine yine robottan geçirilmiş cevizleri ekliyoruz. En sonda eritilmiş tereyağını da döküp iyice karıştırıyoruz. Bisküvi harcımız hazır. Gelelim tavuk göğsüne..
Yarım paket margarin ve 3 fincan unu tencereye koyup kavuruyoruz. Unun rengi biraz değişince içine sütü ve şekeri de ilave edip muhallebi kıvamını alana kadar bi yandan karıştırarak pişiriyoruz. Piştikten sonra 2 paket vanilyamızı da içine atıp güzelce karıştırıp blenderdan geçirip soğumaya bırakıyoruz. Ve vişne sosuna geçiriyoruz.
Vişnelerin çekirdeklerini çıkartıyoruz. İçine biraz su koyarak kaynatıyoruz. Kaynadıktan sonra altını kapatıp vişneleri bir yere suyunu bir yere alıyoruz ve vişneleri blenderdan geçirerek püre haline getiriyoruz. Püre haline gelmiş vişneleri yeniden ocağa alıp üzerine toz şeker ve nişastayı de ilave ederek pişiriyoruz. Ayırdığımız vişne suyunu da üzerine ilave ederek marmelat kıvamına gelene kadar pişiriyoruz.
Şimdi de bu üç lezzeti biraraya getirelim bakalım.
Biraz ıslatılmış borcama bizküvi harcımızı dökerek elimizle iyice bastırarak birleşmesini sağlıyoruz. Üzerine çok sıcak olmayan tavuk göğsünü döküp, onun üzerine de vişne sosumuzu yayıyoruz. Tatlımızı istediğiniz gibi süsleyerek servise hazır hale getiriyoruz. afiyet olsun.
NOT: Mübarek gündür, ramazandır. Yaptığınız tatlıdan bir komşunuza da ikram ederseniz büyük sevap kazanırsınız. Özellikle de çocuğu olan bir komşunuzu tercih ediniz. Tatlınızı verdikten sonra dönerken komşunuzun  kapısının kapanmasıyla duyma ihtimalinizin yüksek olduğu "Vvaaaayyy be!" hayret nidasını da büyük bir teşekkür olarak kabul edip tebessüm ederek evinize gidebilirsiniz.

31 Temmuz 2012 Salı

MEYVELİ KUP

Uzun süredir yazamadığım için mutfağı da terkettim sanmayın. Yaptım, fotoğraflarını çektim, kaydettim. Hepsini yayınlayacağım inşallah.
Öncelikle bu akşamdan başlayayım dedim. Daha sonra  yayınlayacağım vişne soslu bisküvili tavuk göğsü  tatlısını yapmak için kullandığım tavuk göğsü biraz fazla geldi. Bende arta kalanlarla evdekilere görsel bir şölen hazırlayayım dedim. Ve resimde gördüğünüz meyveli kuplar ortaya çıktı.

Meraklı gözleri daha fazla bekletmeyip nasıl yaptığımı da anlatıvereyim o halde.
*Kedidili bisküvi
*Meyvesuyu
*Tavuk göğsü
*Üzüm,erik
*Rulokat gofret
*Çikolata rendesi

Kedidili bisküvileri kırıp kaselerin dibine koyuyoruz. Meyvesuyu ile bisküvileri ıslatıyoruz. Evde vişne suyu vardı ben onu tercih ettim. Siz de istediğiniz meyvesuyunu kullanabilirsiniz. Bisküvilerin üzerine diğer tatlımızdan arta kalan tavuk göğsünü paylaştırıyoruz. Üzerini de üzüm, erik, rulokat ve çikolata rendesi ile süslüyoruz. Buzdolabında soğumaya bırakıyoruz.
REKLAM: Evinize ani bir misafir mi geldi yada bizde olduğu gibi komşunuz iftar sonrası balkonda çay içmeye mi geldi? Çayın yanında ikram edeceğiniz bu tatlı ile muhabbet bir süre sizin ve tatlınızın etrafında dönecektir benden söylemesi :)

21 Temmuz 2012 Cumartesi

EĞLENCELİ KURABİYELER

Evdesiniz, canınız sıkılıyor ve yapacak birşey bulamıyor musunuz? Dooğru mutfağa doğru yol alın ve aşağıdaki malzemeler var mı bir bakın. Size kardeşlerim ve kuzenimle birlikte özgün çalıştığımız kurabiyelerin tarifini vereceğim.
         Malzemeler: 


     ·         2,5 su b. un
     ·         150 gr. tereyağı
     ·         2 yumurta
     ·         1 su b. pudra şekeri
     ·         Renkli şeker glazürleri tüpleri
     
       Her şey hazırsa mutfakta eğlence başlasıın  :)
       Karıştırma kabına unu, oda sıcaklığındaki tereyağını, yumurtaları ve pudra şekerini alın. Hamur kıvamına gelene kadar yoğurun. küçük parçalar halinde yuvarlayıp yağlanmış tepsiye dizin. Önceden ısıtılmış  175 derece fırına verin. Yaklaşık 20 dakika sonra fırından çıkartıp soğumaya bırakın.
       Ve işin eğlenceli kısmı geliyor. Evde başka canı sıkılanlar varsa onları da yanınıza yardıma alın. Ve renkli şeker glazürleri ile herkes kendi kurabiyesini yapsın. Böylece hem eğlencenin hem kurabiyelerin tadını çıkartın. 

15 Temmuz 2012 Pazar

BAŞLARKEN...

Her şey eve dönüş yolculuğundan sonra başladı. Biletin üstünde basılı olan tarih ve saatin gelmesini heyecan ve halecanla bekledim. Evde yapacağım güzel hayallerim vardı. Biri de mutfakta geçireceğim zamanlardı.
Aslında mutfakta pek vakit geçirmezdim ben. İçimde tüm yazı böyle geçirmek gibi bir istek oluşunca şaşırdım ilk önce. Kaldırımda yürürken başıma saksı mı düştü acaba diye bile düşündüm. Sonra 'Bir başlayalım da iki gün sonra geçer bu sevda.' dedim. 'Daha önceleri de öyle olmadı mı zaten?' Olmadı, bu sefer olmadı. Hala mutfaktayım, hala yapıyorum. Yedirmenin lezzetinin yemekten daha fazla olduğunu tadınca da artık vazgeçemeyeceğim sanırım.
Sizlerle paylaşacak kadar bir şeyler yaptığımı düşünerek bu bloğu açmış bulundum. 
Mutfakta olduğum sürece burada da olacağım inşallah. :)