24 Ağustos 2013 Cumartesi

ZEYTİNLİ MİLFÖY

Size çok güzel ve pratik bir tarif.. Ani misafirler için birebir..
Dolapta hazır olarak bulundurmanız gerekenler sadece;

Malzemeler:
*1paket milföy hamuru,
    vee
*Zeytin ezmesi..
   Ha bir de
*1 tane yumurta olursa fena olmaz :)

Yapılışı: Milföyleri paketten çıkarıp biraz yumuşamasını bekliyoruz. Sonra üzerine zeytin ezmesini sürüyoruz.[Arzuya göre çikolata da sürülebilir, güzel olduğunu söylüyorlar.] Ve uzun kenarından yuvarlamaya başlayıp rulo haline getiriyoruz. Rulo halinde bize öylece bakan milföylerimizi 6'ya bölüyoruz.
Tepsiye dizip üzerlerine çırpılmış yumurta sarısını sürüyoruz.* 
Üzerine dilerseniz susam, dilerseniz çörekotu da serpebilirsiniz..
150°-180° fırında yaklaşık yarım saat sıcak hava dalgası solumaya bırakıyoruz.**

NOT:**Milföyün pişip pişmediğini şöyle anlayabilirsiniz. Arada fırını açıp bi bakarken milföylerin iç kısımlarına odaklanın. Sanki ıslakmış gibi bi görüntü varsa kapağı kapatın pişirmesine devam ettirin. Eğer öyle bir görüntüyle karşılaşmadıysanız fırını kapatıp servise geçin :)

DipNOT:* Yeni tip silikonlu yumurta fırçalarıyla 1yumurta sarısı yetecektir. En ufak bir 'Bu kadardan da nolcak ki canım'lı ifadeler israfa götüren sözlerdir.. Aman dikkat..!!



11 Ağustos 2013 Pazar

BOZACININ ŞAHİDİ ŞIRACI

Ramazan'da dışarıda yediğimiz bir iftar sofrasında tanıştım şırayla. Farklı tatlara açık olduğum için değil, Osmanlı içeceği olduğu için merak etmiştim tadını. Teyzemden de 'bozacının şahidi şıracı' deyiminin hikayesini dinledik. Farklı hikayeleri de vardır muhtemelen ama ben teyzemin anlattığını paylaşacağım burada..
Soğuk kış gecelerinde sokaklarda bozacılar dolaşır bilirsiniz. Eskilerde bir de şıracılar varmış bozacıya arkadaş. 
İşte o zamanlarda bir olay vuku bulacak olsa bozacıyı sorguya alırlarmış bilgisi var mı yok mu diye.. Bozacının dediklerine şahit olacak bir tek şıracıyı bulurlarmış onlardan başka kimse sokaklarda olmadığı için. Bozacının şahidi şıracı olurmuş anlayacağınız.

NOT: Şıra; kuru üzüm suyundan yapılan bir içecektir.Uzun süre dayanmadığı için günlük yapılıp hemen tüketilmesi gerekir.Kapalısı olmadığı için de her şıra yapanın şırası kendine özeldir.

10 Ağustos 2013 Cumartesi

ANNE ELİ DEĞMİŞ GİBİ...

"Mutfaktaaa neler oluyor?
 Fasulye, bakla, bakla, bakla
 Kızarmıyooor bana bakıyor
 Hayırdır inşallah hey
 Çatlak patlak yusyuvarlak
 Kremalı börek, sütlü çörek
 Çek dostum çek
 Arabanı yoldan çek...." diye devam eder tekerlememiz. Tekerleme değil de gerçekmiş gibi düşününce insana gerçek bir tebessüm ettiriyor aslında, değil mi? Birazcık mutfakta takılıp gayr-i ihtiyari bu tekerlemeyi söylediğimde farkettim bunu.
Tekerlemede geçmeyen ama yiyince yüzlerde oluşan gülümsemeler ile güzel olduğu tasdik edilen bir kurabiye tarifidir sıradaki. Tarifi www.portakalagaci.com sitesinden bulup denedim.


Malzemeler:
*125 gr.tereyeğ
*1su bardağı esmer şeker
*3 yemek kaşığı toz şeker
*1 yumurta
*1 paket vanilya
*2 su bardağından biraz az un
*1 paket kabartma tozu
*Yarım  tatlı kaşığı tuz
*1 su bardağı damla çikolata



Yapılışı: Tereyağ ve şekerleri mikser yardımıyla çırpın.(yaklaşık 30 saniye)  Krema kıvamına gelince yumurta ve vanilyayı ekleyip 30 sn. daha çırpın.
Başka bir yerde un, kabartma tozu ve tuzun karıstırıp diğer karışıma ekleyip düşük hızda 15-20 sn. kadar çırpın. Son olarak damla çikolataları da ekleyip kaşık yardımıyla karıştırın.
Kurabiyelerin büyük olsun isterseniz yemek kaşığı ile küçük boyutta olsun isterseniz tatlı kaşığı ile birer kaşık alıp yağlanmış tepsiye koyun. Hamurun üst kısmını arzuya göre kaşığın arka kısmı ile düzeltebilirsiniz. Ve önceden ısıtılmış 150 derece fırında 20 dk pişirin.
Kurabiyeleriniz hazır..

Bir bardak süt ve bir adet kitap eşliğinde çok güzel bir şekilde tüketiliyor, tavsiye ederim..

"Mutfaktaaa neler oluyor?
Fasulye, bakla, bakla, bakla..."